Mersin Akkuyu'da nükleer güç santrali kurmayı planlayan Rosatom
şirketinin nükleer kaza listesine bir yenisi daha eklendi. 5 Şubat Pazar
günü, Moskova'daki nükleer araştırma merkezinde, 60 yaşındaki,
operasyon dışı bırakılan eski atom reaktöründe yangın çıktı.
Rosatom'dan
yapılan açıklamada radyasyon sızıntısı tehdidi olmadığını açıklandı.
Rosatom'un açıklamasının ardından, Pazar öğleden sonra çelişkili
raporlar ulaşmaya başladı: 'Yangının çıktığı Moskova'daki Alikhanov
Teorik ve Deneysel Fizik Enstitüsü çağrılara cevap vermeyi ve açıklama
yapmayı reddetti.' Enstitü'de herhangi bir nükleer yakıt veya diğer radyoaktif maddelerin gömülü olup olmadığı bilinmiyor.
Görüldüğü gibi nükleer reaktörler sadece yapım, işletim zamanlarında
değil, ekonomik ömrünü tamamladıktan sonra da, yani emeklilik döneminde
de çevreye risk ve tehdit saçmaya devam ediyor. Nükleer endüstri,
ekonomik ömürlerini sonlandıran nükleer santralleri ve tesisleri nasıl
bertaraf edeceğini düşünmekten ve cevaplamaktan kaçınıyor. Nükleer
santrallerin sökümü, inşasından daha zor, kapsamlı ve maliyetli. Nükleer
santralde kullanılan donanımlar radyasyona maruz kaldıklarından,
nükleer atıklardan farklı değiller. Nükleer atıkların çözümü olmadığı
gibi radyasyona maruz kalmış nükleer santral donanımının nasıl bertaraf
edileceği de hala çözümsüz.
2010 yılında Rusya ile imzalanan uluslararası nükleer antlaşmaya göre
Rosatom şirketi, Türkiye'de Akkuyu'ya kurulması planlanan nükleer güç
santralinin sökümü ve atık yönetiminden sorumlu. Atık yönetimi ve
nükleer santralin sökümü dünyada çözümü bulunamayan iki konu. Rosatom
şirketi 2011 Aralık ayında ÇED başvurusunda bulundu. Çevre ve Şehircilik
Bakanlığı bu ÇED başvurusunun değerlendirmesini yapıyor ve önümüzdeki
aylarda ÇED olumlu veya ÇED olumsuz kararını verecek. Bu süreçte nükleer
santralin sadece inşaat ve operasyon esnasında çevreye vereceği
zararlar kadar 2070 yılında Akkuyu nükleer santrali ekonomik ömrünü
doldurduğu zaman nasıl bir çözümsüzlük olduğunu da göz ardı etmemeli.
Kar amacı güden şirketlerin ve devletlerin elinde yapılan, işletilen nükleer santraller ''Saatsiz Bombadan'' farksızdır.
Nükleer santrallerin karmaşık mühendislik yapılarına, ekonomik çıkarlar
eklenince cevabı siz verin. Rosatom şirketine güvenebilir misiniz?
Kaynak: Greenpeace
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder